Negatiflikle Karşılaştığınızda Tepkiniz Ne Olur?
- Gökhan Korkmaz
- 17 Şub
- 2 dakikada okunur

Profesyonel yaşamda ve günlük hayatta hepimiz zaman zaman negatif davranışlara veya beklenmedik tepkilere maruz kalırız. Bu durumlar, iş arkadaşlarımızla bir toplantıda, bir müşteriden gelen olumsuz geri bildirimde veya trafikte bir yabancının öfkesinde karşımıza çıkabilir. Peki, bu tür durumlarda nasıl tepki veriyoruz?
Bir metafor üzerinden düşünelim: İnsanlar çöp kamyonları gibidir. Gün boyunca hayal kırıklıkları, öfkeler ve stres gibi “duygusal çöplerle” dolabilirler. Bu yük biriktikçe, bir noktada boşaltma ihtiyacı hissederler. Ne yazık ki, bazen bu boşaltma yeri siz olabilirsiniz. Size karşı agresif bir tavır sergileyebilir, yapıcı olmayan bir eleştiri yöneltebilir veya hiç hak etmediğiniz bir tepkiyle karşılık verebilirler.
Bu noktada, vereceğiniz tepki çok kritiktir. Durumu kişisel algılamak ve öfkeye karşı öfkeyle cevap vermek, yalnızca bu çöpün daha fazla yayılmasına neden olur. Oysa doğru yaklaşım, durumu olduğu gibi kabul etmek, sakin kalmak ve bu negatif enerjinin yayılmasına izin vermemektir. Gülümseyip yolunuza devam etmek, sadece sizin değil çevrenizin de daha sağlıklı bir duygusal ortamda olmasını sağlar.
Bu tutum, iş hayatında özellikle önemlidir. Zorlu bir müşteriyle çalışırken ya da yoğun bir proje sırasında ekibinizdeki birinin stresine maruz kalırken bu farkındalık, hem kişisel hem de profesyonel başarınız için bir kalkan görevi görebilir. Bu gibi durumlarda, sıklıkla hem birlikte çalıştığım kişilere hem de kendime şu yol haritasını hatırlatırım:
Duygusal Negatifliklerle Başa Çıkma Yol Haritası:
1. Durumu Anlamlandırın: Karşınızdaki kişinin davranışının size yönelik kişisel bir saldırı olmadığını kabul edin. Bu, onların iç dünyasında yaşadığı bir yansıma olabilir.
2. Sakin Kalın: Duygularınızı kontrol etmek için birkaç derin nefes alın. Anında tepki vermekten kaçının.
3. Empati Kurun: Karşınızdaki kişinin neden bu şekilde davrandığını anlamaya çalışın. Onların birikmiş yüklerini fark etmek, size daha sağduyulu bir bakış açısı kazandırabilir.
4. Kendi Sınırlarınızı Koruyun: Empati göstermek, her şeyi kabul etmek anlamına gelmez. Sağlıklı sınırlar çizmek, kişisel ve profesyonel hayatınızı korumanız için gereklidir.
Unutmayın, hayatın büyük bir kısmı, bizim olaylara nasıl tepki verdiğimizle şekillenir. Çevrenizdeki insanların çöplerinin üzerinizde birikmesine izin vermeyin ve bu çöplerin başka insanlara yayılmasına aracılık etmeyin. Duygusal hijyeninizi koruyarak, hem zihinsel sağlığınızı güçlendirebilir hem de çevrenizde daha olumlu ve üretken bir atmosfer yaratabilirsiniz.
Hayatın yüzde 10’u ne yaptığınız, yüzde 90’ı ise ona nasıl yaklaştığınızla ilgilidir.
Comments